Çarşamba, Haziran 28, 2006

vakitsiz yağmur

Ne gariptir şu ayrılık günleri
Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan
Nedense bir tuhaf oluyor insan.
Derin bir sızı giriyor içeri
Son bir defa bakarken caddelere.
Dükkanlara, evlere, kahvelere
Hatıra yüklü kervanlar geçiyor,
Dolu dolu gözlerinin önünden.
Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden?
Ne unutulmaz zamanlar geçiyor
Ağır ağır biz farkında değilken.
Gökler masmavi yaprak yemyeşilken
Sen istediğin kadar unutulmaz de
Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur.
Unutulur azizim unutulur...
Başka ne yapılır böyle bir günde?
Kapanan bavul, çivilenen sandık
Ve sonra kuru bir
''Allaha ısmarladık ! ''


Ümit Yaşar

Hiç yorum yok: